Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. İsmail Balık, aşı üreten ülkelerin, yırtıcı pazarlama stratejileri olduğunu belirterek, “Türkiye de aşı üreten ülkeler ortasında yer alacak. Böylelikle hem kendi halkımıza hem de gereksinimi olan diğer ülkelere yardımcı olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği üzere gereksinim olan ülkelere kendi yerli aşılarımızı vermeye çalışacağız.” dedi.
Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınında şu an için geliştirilmiş yüksek aktiflikte bir ilaç bulunmadığını, çalışmaların devam ettiğini, mevcut olan tek silahın ise aşılar olduğunu vurguladı.
Salgının bitmesinin fakat ve fakat tüm ülkelerde toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi ile mümkün olduğunun altını çizen Balık, Türkiye’nin bu açıdan kıymetli bir noktada bulunduğunu söyledi.
Kovid-19 ile çaba sürecinde toplumsal bağışıklamada, dünya aşılama sayılarında önde giden birinci on ülkenin sırasıyla Çin, ABD, Hindistan, İngiltere, Brezilya, Almanya, Türkiye, Fransa, İtalya, Endonezya olduğunu belirten Balık, “Türkiye, dünyada en fazla aşı uygulayan ülkelerden biri ve birinci on ülke ortasında, hatta şu an 7. sırada.” dedi.
Toplumsal bağışıklama için yüzde 70 oranında aşılanma düzeyinin yakalanması gerektiğini söz eden Balık, “Salgın suratını kesmek, salgını sonlandırmak, olağana yakın bir yaşama dönebilmek için toplum bağışıklığı denilen duruma ulaşılması gerekiyor. Bunun içinde toplumun en az yüzde 70’i aşılanmalı. Münasebetiyle aşılamayı çok önemli biçimde hızlandırmamız gerekiyor ki aşılama konusunda başarılı olup, salgını sonlandırmaya yakın bir noktaya getirebilen İngiltere ve İsrail üzere ülkelerin pozisyonuna gelelim.” değerlendirmesinde bulundu.
“Aşı üreten firmaların çok yırtıcı aşı pazarlama stratejileri var”
Balık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına nazaran üçüncü bir aşının da yakın vakitte Türkiye’de kullanımda olacağını hatırlattı.
Sputnik V aşısının hem Türkiye’de üretimi hem de teminine ait Rusya ile muahedeler yapıldığını anımsatan Balık, kelamlarına şöyle devam etti:
“Buna nazaran mayıs ayının 15’inden sonra Türkiye’de 3 farklı aşı kullanılır hale gelecek. Bu aşının Türkiye’de üretilecek olması da büyük değer taşıyor. Hatta üretimin dolum biçiminde değil sıfırdan itibaren ülkemizde üretilmiş olması çok pahalı ve stratejik bir gelişme. Zira, aşı üreten ülkelerin çok yırtıcı aşı pazarlama stratejileri var maalesef. Kelamlarını de yerine getirmiyorlar, getirmedikleri için de biz de muhtemelen sonbahara kadar zorlanmaya devam edeceğiz. Bu durumda lakin bizim aşıları kendimizin yapıyor olması çok kıymetli. Yerli aşı üretimi bu noktada büyük ehemmiyet taşıyor. Erciyes Üniversitesinde geliştirilen yerli aşının faz 3 çalışması sanırım yaz aylarında bitecek ve sonbaharda aşının üretimi bitmiş olacak. Tıpkı vakitte Sputnik V aşısının Türkiye’deki üretimi de sonbaharda bitmiş olacak ve aşı tedariğinde süreklilik büyük ölçüde sağlanacak.”
Bağışıklığın sağlanmasında 3. doz hatırlatma aşılarının yapılabilmesi için de gerekli aşı ölçüsünün temin edilmesinin kıymetine değinen Balık, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu manada Sıhhat Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın açıkladığı 240 milyon doz aşının temini için Türkiye’nin ilgili firmalarla ilişki yapmış olması son derece yerindedir. Umarız ki bu kontakları yaptığımız firmalar, kelamlarında dursunlar. Bazen firma kelamında duruyor lakin üretimin yapıldığı ülke, kendi toplumunun aşılanmasını öncelediğinden aşının ülkeden çıkışına müsaade vermiyor. Bazen de bizim kontağımız olmasına karşın daha fazla parayı veren ülkeye aşıları kaydırıyorlar. Üretici firmaların aşı yapma kapasitesi belirli. Münasebetiyle aşı üreten firmalarla iş birliğinin çeşitlendirilmesi değerli. Türkiye de inşallah aşı üreten ülkeler ortasında yer alacak. Böylelikle hem kendi halkımıza hem de gereksinimi olan diğer ülkelere yardımcı olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği üzere gereksinim olan ülkelere kendi yerli aşılarımızı vermeye çalışacağız.”
“Aşı milliyetçiliğinin önüne geçilmeli”
Balık, toplumsal bağışıklamada, dünya aşılama sayılarında önde giden birinci on ülkenin Çin, ABD, Hindistan, İngiltere, Brezilya, Almanya, Türkiye, Fransa, İtalya, Endonezya olduğunu, Kamerun, Ermenistan, Nauru ve Libya üzere ülkelerin hala binli sayılara bile ulaşamadığını bildirdi.
Aşıların ülkelerin nüfuslarına orantılı formda eşit ve hakkaniyet içinde dağıtılması gerektiğini söz eden Balık, salgın sürecinde dünyanın aşı milliyetçiliği ile karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Balık, bu bahiste Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) daima ihtarlarda bulunduğuna işaret ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sıhhat Bakanı Koca’nın da bu mevzuyu memleketler arası toplantılarda birçok defa lisana getirdiklerini söyledi.
Salgının lakin ve lakin tüm ülkelerde toplumsal bağışıklığın kazanılması ile sonlanabileceğini vurgulayan Balık, kesinlikle aşı milliyetçiliğinin önüne geçilmesi gerektiğini aktardı.
Türkiye’nin yerli aşı üretimine geçmesiyle dünya ülkelerine de elini uzatacağını belirten Balık, şunları kaydetti:
“Biz üretime geçtiğimizde Batı ülkelerinin yaptığı üzere cimri olmayacağız. Aşı nasyonalizmi yapmayacağız. Salgının başında da Türkiye, muhtaçlık duyan ülkelere teneffüs aygıtı, maske üzere yardımlarda bulunmuştu. Artık aşıda da Türkiye bunu yapmaya devam edecek. Türkiye’nin bu gücü ve potansiyeli var ve bunu biz yerli aşı üretimiyle birlikte de tekrar göstereceğiz.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Yeşim Sert Karaaslan
