İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Toplumsal Bilimler Fakültesi, Turizm Rehberliği Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Dilbar Guliyeva, ” Rusya‘dan gelecek olan turist sayısında azalma yok. Ramazan Bayramı yurt içi hareketliliği artıracak.” sözlerini kullandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden yapılan açıklamayla, yaz ayının gelmesi ile birlikte Türkiye’deki turizm hareketliliğine ait bilgi verildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğr. Üyesi Dilbar Guliyeva, Türkiye’ye gelen turistlerin ikisinden birinin Rusya yahut Ukrayna’dan geldiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Halen devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı kelam konusu ülkelerdeki turistleri önemli manada etkilemektedir. Potansiyel turistlerin göçmen olarak sığınma kamplarında kendine yeni hayat kurma uğraşı mevcut pazarın varlığını önemli manada tehdit etmiş ve makul manada da ortadan kaldırmıştır. Bu da Alanya ve Antalya bölgelerindeki konaklama işletmelerine çok evvelce rezervasyon yaptıran, bu bölgelerde ve Türkiye’nin öteki tatil beldelerinde birkaç hafta konaklamaya gelen turistlerin sayısını önemli manada etkilemektedir. Ukrayna ve Rusya ortasındaki savaş Ukrayna’dan gelecek olan turistleri önemli boyutta etkilemiş olsa da Rusya’dan gelecek olan turistleri azaltmamakta bilakis her halükarda bu artışı gözlemlemek mümkün olacaktır. Rusya’dan gelecek olan turist sayısında azalma yok.”
“Ramazan Bayramı tatil müddeti uzatılırsa, yerli turistte artış olur'”
Guliyeva, Ramazan Bayramı’nın Türk-İslam toplumu için kültürel ve toplumsal kıymetinin altını çizerek, bayramın yurt içi hareketliliği artırmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Tatil müddetlerinin uzatılması durumunda bilhassa de yerli turist sayısında önemli artışların olacağının birçok uzman tarafından öngörüldüğünü vurgulayan Guliyeva, bu bağlamda birçok konaklama işletmesinin de özel indirimler ve teşvik edici promosyonlarla kendi müşteri portföyünü çeşitlendirmeye çalıştığını aktardı.
Guliyeva, “Kovid-19 global salgını ile birlikte konutunda kalmak zorunda olan insanların kum, güneş ve deniz eksenli bir tatil tercihi yanında ekoturizm kapsamındaki turistik faaliyetlerde bulunması bekleniyor. Bu manada Türkiye’de Antalya ve Alanya bölgelerinin tatil için en çok tercih edilecek yerler listesinde birinci sıralarda yer alacağını söylemek mümkün.” tabirlerini kullandı.
Turizm endüstrisinin kendisini çağın yenilikleri ile donatması gerektiğini bildiren Guliyeva, teknoloji ile entegre olmuş, turist/tüketici kimliğinin yerine turist/üretici kimliklerinin cümbüş olgusu ile birleştirildiği TA-TU-TA üzere projeler ve yaklaşımların yaygın bir biçimde uygulanması gerektiğini bildirdi.
